24 Eylül 2011 Cumartesi

iş dünyası dış dünyaya karşı

iş hayatına adapte olmuş olmak demek vaktin çoğunu işe ayırmakla başlar. sonrasında çevrenizdeki arkadaşlarınız da iş hayatından oluşur hatta bir adım öteye giderseniz sevgiliniz, eşiniz de iş çevresinden biri olur ki zamanın çoğunu iş ve türevleriyle geçiren kişiler için bu kaçınılmaz bir noktadır. yavaş yavaş bir kültüre alışırsınız ve çevrenizi de adapte olmuş olduğunuz kültüre en yakın kişilerden oluşturmanız kadar doğal bir şey olamaz. iş dışında da işten konuşursunuz, birilerini çekiştirirsiniz, yaptığınız geyikler bile işin etrafında döner. iş arkadaşlarınızla iş dışında da görüştüğünüzde çok keyif alırsınız çünkü ortak bir dil konuşmaya başladığınızı fark edersiniz, tekrardan başkalarına kendinizi, işinizi, hayatınızı anlatma zahmetine girmezsiniz.zamanla farkında olmadan iyice herkes birbirine benzemeye başlar ve en vahimi de kişileri birbirlerinden ayırt edici özelliklerin azalması ile kurumsal kültüre ayak uydurucam derken asimile olmuş insan topluluklarıdır.


tüm hayatı iş ile doldurmak en kolay yol, gerçekten. etrafa kendini kapatmak ve tamamen işe odaklanıp iş çevresiyle takılmak kısa vadede 'oh ne rahat böyle hayat', orta vadede 'noluyor acaba?', uzun vadede ise 'ben ne yapmışım ya?' dedirtir, aman dikkat!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder